İzlemeler Gözlemeler Denemeler....

Monday, May 08, 2006

Thursday, April 06, 2006

Faydalı Bir Çalışma: Kemal Kükrer

Kesinlikle başlıktaki gibi...
Zaman zaman yemek yapma hevesine girip bir yerden sonra sadece baharatlar ile yetinemeyenler, yemeğe, salataya, ete ota "sarımsak aroması" katmak isteyip sarımsağa el sürmekten haz etmeyenler için...
Bu adamlar bir sarımsak sosu yapmışlar iyi yapmışlar!!
Şişe de oldukça cici, atraksiyonlu uzak doğu sosları yanında gururla temsil ediyor bizi...
İsim biraz ilginç belki ama vardır bir sebebi "o kalbimizde yaşıyor" misali..

Atış sahası: Börülce salatası, makarnanın direkt üstüne ya da sosuna, içinde soğan pırasa olmayan salatalarda, bohça börek içindeki patlıcan ve kabaklı sebze karışımında.
Şuana kadar Macro'da (N.taşı) görülmüş olup benzerlerine rastlanmamıştır.

Afiyet olsun!

Wednesday, April 05, 2006

Yeni bir bağımlılık: Nutella...

Saat kaç olursa olsun, ama özellikle kan şekerimin düşmekten yerlerde süründüğü dakikalar...
Eriyik halde Nutella kaşıkladığını hayal etmemiş kaç kadın olabilir???
Kapağın tam açılma esnasında çıkardığı "tık" sesinden sonra gözü alan parlaklıkta altından koruyucu bir tabaka...
En keyifli öneri: Sadece 2 saniye sonra Nutella içine şehvetle girecek tatlı kaşığını ters çevirerek konserve açarmışçasına o narin yapıyı kenarlarından kavanozdan ayırmak...
Ve ortaya çıkan muhteşem koku...
Nutella ile buluşmak için için sabırsızlanan parlak bir kaşık ve işte "o an"!!!!
Ağzımın içini kaplayan, tüm tad alma duyularımın sonsuz bir keyifle zevkten dört hatta on dört köşe olduğu Nutella ile birbirimizi hatırlama anı...
Yanına kimseyi yakıştıramam! Bir dilim ince bir ekmek mi pardon??? Bu zevki nasıl böyle bulandırabilirsin!
En taze fındık, süt, ustanın sevgisi, cam kase vs. vs önemli meseleler bunlar tabi ama sonuca bakalım biz lütfen...
Yaz da yaklaşırken bir ayrılık mı yaşansa artık bu ilişki de acaba? "on & off" gitmez ki bu sevgi böyle... Bu gönülden bir bağımlılık... Çok özlediğinde burnunda kokusunun tütmesi, gözünün önüne gelmesi (N.taşı çiçeklikte 3 kızın, ellerinde Starbucks kahveler ve 600 gr.lik Nutella ile görülmesi de dahil buna!!!)
Seneler boyu bir yastıkta kocamaya devam etmek üzere özetle :)

Tuesday, April 04, 2006

Dido, Çokonat ve Ülker Çikolatalı gofret meselesi!

Evet artık kesinlikle kabullendim! Yemek konusunda kesinlikle conservative bir tutum içinde olup, özgürlük sınırlarını ancak "abur cubur" faaliyetler içinde genişletebiliyorum.
Açarsak:
Marketlerde kasa ve özel reyonlarda olmak üzere iki kez ciddi tuzağa düşme eğilimi gösterdiğim ve çoğunlukla da zaten düştüğüm çikolata-gofret bölümlerinde envai çeşit markaların türlü şaklaban paketler ile karşıma çıkması beni zihnen sonsuz bir doyuma ulaştırırken iş seçime geldiğinde elim illaki önce Ülker çikolatalı gofret, sonra Çokonat sonra da Dido'ya uzanmakta...
Lise dönemlerinde Milka beyaz çıtır gofretin hafif tuzlumsu tadına kanarak ihanet sınırlarına dayanmışsam da tüm 80 kuşağını Dido ve arkadaşlarını sahiplenmeye davet ediyorum... (her ne kadar şu son "do dii do dii do diiiii" fikri biraz idiotça olsa da!!)